20 Kasım Nefret Suçlarıyla Mücadele Derneği: Aynı Şiddetin Öznesiyiz

Bornova Sokağı’nda dönüşüm adıyla yürütülen çalışmalarda, trans kadınların hedefi olduğunu dile getiren 20 Kasım Nefret Suçlarıyla Mücadele Derneği, 20 Kasım’da İzmir Barosu önünde yapacakları seslenişe tüm aktivistleri ve sivil toplum örgütlerini davet ediyor.

Reyhan Şenay/Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü veya Transları Anma Günü, transfobi sonucu öldürülen veya nefret suçuna uğrayan Transları anmak ve transfobiye dikkat çekmek için düzenlenen uluslararası bir gün. İlk olarak 20 Kasım 1999’da düzenlenen Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü, her yıl aynı tarihte birçok ülkede düzenleniyor. İzmir’de de bu özel gün kapsamında çeşitli etkinlikler yapılıyor. Bunlardan biri İzmir Barosu LGBTİ+ Komisyonu 20 Kasım’da İzmir Barosu’ndan açıklama yapacak. Yine İzmir Barosu Özgür Kürsüsü’den 20 Kasım Nefret Suçlarıyla Mücadele Derneği de seslenerek adalet ve eşitlik çağrısında bulunacak.

20 Kasım Nefret Suçlarıyla Mücadele Derneği kurucularından Ani ile 20 Kasım’da yapacakları etkinlik ve yürüttükleri dernek çalışmaları hakkında bilgi aldık: “Temelde motivasyonumuz dezavantajlı grupların özgürlük, adalet ve barışı temelde değerler olarak benimsenmelerini desteklemek. LGBTİ+ translar+ bireyler, mültecilere yönelik politikaların belirlenmesi ve bu politikaları hem ulusal hem de uluslararası platformlarda yaygınlaştırılmasına öncülük etmeye çalışıyoruz. Yola çıkımız ise Bornova sokağında yaşayan trans kadınların talepleriyle oldu. Çünkü onları temsil edecek, haklarını dile getirecek bir sivil toplum örgütü olması gerekiyordu.”

Acımasız bir baskı var

İzmir Alsancak Bornova sokağında yaz aylarından bu yana dönüşüm adı altında özellikle trans kadınlara yönelik bir baskı olduğunu belirten Ani, Bornova sokağında sadece trans kadınların yaşamadığını ancak sadece bu bireylerin baskı gördüğüne işaret ediyor: “Acımasız baskı söz konusu. Bu bir kimlik ayrımcılığı. Toplumun çeşitli kesimleri de bu sokakta yaşamasına karşın baskının hedefinde sadece trans kadınlar var. Özellikle bu soylaştırma çalışmalarının gündeme gelmesiyle başladı. Şimdi trans kimlikleri oradan temizlemeyi hedefleyen bir sistemle karşı karşıyayız.”

Av. Ceren Tosun  

İzmir Barosu’nun LGBTİ+ Hakları Komisyonu’ndan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyeleri Av. Dinçer Dikmen ve Av. Ceren Tosun ise 20 Kasım’da gerçekleştirilecek basın açıklaması öncesinde şu bilgileri paylaştı:

Geçen sene aynı yerde Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Gününde bir açıklama yapmıştık. Temel amacımız hiç kimsenin cinsel kimliği nedeniyle ötekileştirilmemesi, nefret objesi haline getirilmemesi. Ne yazık ki son bir yılda hemen bir sokak ötede, Bornova Sokak ve çevresinde trans kadınlar sokak ortasında onlarca kişi tarafından darp edildi, evleri pompalı tüfeklerle tarandı, çeşitli ölüm ve yaralanma tehditlerine maruz bırakıldılar. Haberimiz olan hak ihlalleri böylesine çok sayıda ve ağır olmasına rağmen biz eminiz ki haberimiz dahi olmayan hak ihlalleri ile birlikte ortaya çok ağır bir tablo çıkıyor.

Av. Dinçer Dikmen

Dernek olarak bu baskılara karşı dayanışma ile mücadele ettiklerini ifade eden Ani, sistemin ayrımcı politikalar ve nefret söylemleri sonucu trans kadınların canlarından olduğunu söylüyor. Artan nefret politikalarına karşı dur diyebilmek için tüm sivil toplum kurumlarına ve aktivistlere iş düştüğünü hatırlatan Ani, 20 Kasım saat 18.00’de İzmir Barosu önünde yapacakları açıklamaya herkesi davet ediyor:

“Çünkü biz yan yana olduğumuz sürece sistem bizden korkuyor. 20 Kasım önemli bir gün. 5 gün spnra da Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü. Biz de senin mücadelenin özneleriyiz. Ataerkil sistem bizi de mağdur ediyor, canımızdan ediyor. Kadınları da, trans kadınları da canından edip, yok sayan bu sistemin karşısında birlikte duralım. Bütün örgütleri, aktivistleri birlikte dayanışmaya davet ediyoruz.”