Otizmli çocuğa şiddet iddiası, AYM’ye taşındı!

İzmir Gaziemir’de özel gereksinimli çocukların eğitim gördüğü sınıfta, 12 yaşındaki otizmli çocuğun şiddet gördüğü iddiası, Anayasa Mahkemesi’ne taşındı.

Elif Nur KARATAŞ/İzmir’in Gaziemir ilçesinde özel gereksinimli çocukların eğitim gördüğü bir sınıfta 12 yaşındaki otizmli erkek çocuğunun öğretmeninden şiddet gördüğü iddiası sonrası ailenin başlattığı hukuk mücadelesi, Anayasa Mahkemesi’nin gündemine girdi.

Gaziemir’deki bir devlet okulunda özel gereksinimli çocukların eğitiminin sürdüğü sınıfta 8 Şubat’ta 12 yaşındaki otizm sendromlu çocuğun öğretmeni tarafından şiddet gördüğü iddiasıyla ailenin başlattığı hukuk mücadelesinde yeni bir aşamaya gelindi.

Ailenin şikayeti üzerine İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, “şüphelinin kamu personeli olması ve soruşturmaya ilişkin gerekli iznin bulunmamasını” gerekçe göstererek kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.

Aile avukatı Leyya Nur Adsoy’un itirazı sonrası İzmir 7. Sulh Ceza Hakimliği de “delillerin takdirinde isabetsizlik bulunduğu” gerekçesiyle başvuruyu reddetti.

Hukuki mücadeleyi bırakmayan aile ve avukat, konuyu aile iç hukuktaki son başvuru merci olan Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı.

9 Eylül Gazetesi’ne açıklamalarda bulunan Avukat Leyya Nur Adsoy, şiddet olayına ilişkin hukuki sürecin tıkandığını, tek başvuru yollarının Anayasa Mahkemesi kaldığını belirterek “Olay, işkence düzeyinde bir şiddeti andırıyor. Ancak savcılık, olayın kamu kurumu çalışanıyla ilgili olduğunu gerekçe göstererek soruşturma için bağlı oldukları kurumdan izni istedi. İlgili kurumdan olumlu dönüş olmayınca ‘kovuşturma yapılmasına yer olmadığı’ kararı verildi. Üst mahkemeye itirazımız da benzer şekilde sonuçlanınca ve iç hukukta başka başvuru seçeneğimiz kalmayınca, konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıdık. İncelenmeye devam ediyor. Hukuk mücadelesini sonuna kadar sürdüreceğiz” diye konuştu.

‘TÜM ENGELLİ ÇOCUKLAR İÇİN’

Anne Semra S. ise yaptığı açıklamada, oğlunun yaşadığı şiddetin izlerini fark ettikten sonra okul yönetimiyle iletişime geçmeye çalıştığını ancak tatmin edici bir yanıt alamadığını ifade etti. Durumun tüm engelli çocukları ve ailelerini ilgilendirdiğini kaydeden Semra S. “Oğlum okula gitmek istemiyor, sürekli ağlıyor. Psikolojik olarak yıprandı. Eğitim sistemindeki bu denetimsizlik başka ailelerin canını yakmamalı” diye vurguladı.

Semra S, okul yönetiminin sorumluluğunu yerine getirmediğini, öğretmenlerin ders sırasında çocukları ihmal ettiğini iddia etti. En çarpıcı detaylardan biri ise sınıflarda güvenlik kameralarının bulunmamasıydı. “Bunun gibi temel eksiklikler çocuklarımızı daha da savunmasız bırakıyor” diyen Anne S., tüm eğitim kurumlarının sıkı bir şekilde denetlenmesi gerektiğini vurguladı.

‘EĞİTİMDE ERİŞİLEBİLİRLİK’

Yıllardır engellin hakları için mücadele eden Kabul, Eşitlik, Dahil Olma, İstihdam (KEDİ) Otizm Derneği Başkanı Serap Dikmen Ahmetoğlu, kapsayıcı eğitime rağmen engelli bireylerin eğitimde hâlâ dışlandığını belirterek “Toplumsal farkındalık eksikliği, otizmli bireylerin eğitim sürecindeki en büyük engellerden biri. Özellikle kaynaştırma eğitimi sırasında çocuklar yalnızlık ve dışlanma gibi deneyimler yaşıyor. Bir okul müdürü, ‘Bu çocuğun yeri burası değil’ diyebiliyor. Bu durum kabul edilemez. Eğitimde eşitliği sağlamak için sistematik bir reform gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Ayrıca Ahmetoğlu, devletin yasal yükümlülüklerini yerine getirmede yetersiz kaldığını vurguladı. Birleşmiş Milletler Engelli Bireylerin Hakları Sözleşmesi’ne atıfta bulunan Ahmetoğlu, “Erişilebilirlik sağlanmadıkça engelli bireyler eşit yurttaşlık haklarına ulaşamaz. Eğitimde denetim mekanizmaları güçlendirilmeli ve öğretmen yeterliliği sıkı bir şekilde değerlendirilmelidir” dedi.